Şiirler

önce

sonra

O YER

Ölüm önünde eşit olmamız iyi bir değer
Toz pembe olacakmış Dünya
Doğarken de eşit olsaydık eğer.

Derler ki ölümden boşalan yerini
Dolduramazmış okyanuslar bile sevdiklerimizin
Bazen tasalı, bazen de sevişerek gezinirken Üzerinde
Bir gün görürüz ansızın biz de sıradaki yerimizi
Ve taşınırız o yere dinlendirmek için kalbimizi.

Soluksuz bedenleriyle beslenir O yer canlı varlıkların
Belkide yeniden varolmak için ölürüz başka bir türunde yaşamın.
Sevdiklerimizin dilekleriyle orantılı olsaydı mezarlarımıiz eğer
Bir kaç zengin ailenin mezarlığı olmaya
Tüm güneş sistemimiz yetmeyecekmiş meğer ;
Neyse ki yetiyor her birimize küçücük bir çukur da
Fabrikalar gibi, kaplamıyor her yeri mezarlar da.

Yattığımız yere ister piramitler, anıtlar diksinler
İster toprağımıza bir kaç çalı çırpı eksinler,
Hepimiz oradan yolculanırız gelince saatlerimiz
Ve ne zaman ki ağlayanlarımız çekilince,
-Hatta bazen çok daha bile önce-
Kapısını aralarız yeni yerimizin merakla aşağıdan
Bir de bakarız ki hiç kimse gelmem
iş arkamızdan.

Anıt mı dikmişler onurumuza, altından mı yapılmış mezarımız
Yoksa çalı çırpıyla mı kapatılmış toprağımız, aldırmayız.
Yapyanlız, karanlıkta, sessiz, o an ve de gelecek anlarda
Henüz daha dalmadan iyice ebedî uykumuza,
İrkiliriz birdenbire duyarak hemen yanıbaşımızda
Bir imha ordusunun yaklaşan iniltilerini derin uykumuzda.

Neler, neler vermeyiz o an değiştirmek için kaderimizi!
Alsınlar deriz, alsınlar, Dünya’daki tüm servetimizi!
Sadece, bir kelebek ömrü kadar daha yaşayabilmek için
Son bir kez olsun, Güneşi görüp yeniden ölmek için...

                                                                                                                Paris, 2000

1.ci sayfaya dönmek için tıklayın