Şiirler

önce

sonra
RÜYA-III 
                        
Saat sıfır dört
Korkunç bir ruyâdan uyandım
Gördüğüm tüyler ürpertici bir şey ben tanrıyım diyordu
Ve bana yaptığım insanların hesabını soruyordu.
“ Senin insanların bunlar," dedim ona
" Şayet ilk yaptığına akıl vermeseydin
Onlar başka insanlar yapmayı da,
Sana karşı gelmeyi de öğrenemeyeceklerdi... ”
“ Senin gibi mi yapmalıydım budala ” dedi bana
“ Cansız ve akılsız mı bırakmalıydım hepinizi ! ?.. ”
Kısık sesimle “bu daha iyi olmazmıydı ? ” diyebildim ancak
Ve şöyle devam ettim sesimi daha da kısarak :
“ Öyleyse karışma bizim işimize artık
Sen yaratırken biz senin işine karışmışmıydık ? ”
Gök gürlemesini andıran sesiyle, ansızın
" Senden önce de bana hesap soranlar oldu " dedi
ve biraz durdu,
O konuşurken birileri sanki boğazımı sıkılıyordu.
“ Boğdum onu " dedi
Pek anlamadım, sesim daha bile zor çıktı :
“ Neden ? nasıl ? ” dedim, geveledim... 
" Bana hesap soruyordu çünkü " dedi ve gür sesiyle ekledi :
“ Bir gün baktım, aşağıda, acınacak, ufak tefek bir adam
Avazı çıktığınca bağırıyor bana küfürler savuruyordu :
“ Neden Adem babasını başımdan savmışmışım,
Yahut, Onu neden herşeye kadir yaratmamışmışım...falan...”
Bir tel saçından tutarak göklere çektim onu
" Ahmak !" dedim " sana mi kaldı bunları bilmek ? ”
Şöyle devam ettim bağırarak :
" Yaratabilirdim elbet, ama yaratmadım!
Çünkü kural buzulurdu ;
O zaman her insan bir Tanrı olurdu. ”
"Eee..."
"Bana en son  seninle görüşeceğiz  dedi
Ve zavallı, ellerimde ölüverdi..."

Neyse ki bu kabuslu rüyâdan çabuk uyandım
Şimdi kendi odamda, sımsıcak yatağımın içindeyim
Pencerem açık
Korku ile etrafıma bakınıyorum.
Gökyüzü kaçışan bulutlarla dolu
Derin gecede köpek seslerinden başka bir ses duyulmuyor.
O dehşet anının korkusu halâ daha içimde
Sanki gökyüzünde kaçışan kara bulutlar çekilince
Engeller kalkacak penceremden,

Ve rüyâma giren o korkunc şey canlanıp üstüme yürüyecek
Çıkıp da o gizemli lacivert derinliklerden...
Biomekanik portrelerimin çoğu duvarlarda asılı
Bazıları şaşkın bakışlarını bana dikmişler.
Hilal Ay zar zor ayak uçlarımı aydınlatabiliyor ancak
Bir ikisinin başları öne eğik resimlerimin
Aralarında mırıldanıyorlar gibi
Acaba nefes almakta mı zorluk çekiyorlar?…
Yoksa onlardan konuştuğumuzu anladılar mı ne ?
Benden daha çok onlar korkmuş görünüyorlar…
                                 İstanbul-Küçükçekmece-1975

1.ci sayfaya dönmek için tıklayın